Translate

18 Şubat 2011 Cuma

Sevimli Dostlara Örgü Şapkalar







Evinizdeki sevimli dostlarınız için uygulanabilir bir fikir. Baksanıza bu şapkalarla daha da bi şirin görünmüyorlar mı? Daha fazla model için bu sayfaya gözatabilirsiniz.



15 Şubat 2011 Salı

Küçük Kuzumdan Seçmeler


Benim küçük kuzum Zehra sultan 3.5 yaşında. Bu yaştadaki kuzucuklar hepimizin bildiği gibi boylarından büyük laflar etmeyi yada olmadık anlarda olmadık şeyleri söylemeyi ve bizleri güldürmeyi çok iyi becerirler. İşte benim kuzucuktan büyük laflar gülümseten anektodlar.


Tatilde dağdaki evdeyiz anane telefon açıyor: "Kiminle görüşüyorum" diye soruyor.
Tontişimin cevabı: "Ben dağdaki evden Zehra. "(geleceğin sekreteri :)))


Dedemizin arabasıyla gezmeye gidiyoruz.
Zehra: "Aaaaaa dede bak aynı senin araban gibi bosbogen (wolkswogen) bak bak dede bu da bizim arabadan vmv (bmw) "
Dede : "Benim güzel kızım neler öğrenmiş böyle"
Zehra: "Evet dede ben kendim öğrendim bunları bak bu da İsmail amcamın arabasından bunday (hyundai), işte dede bu da toyota gibi adam arabası" (reklamın gücü işte).




Dede: "Benim kızım büyüsünde doktor olsun bana baksın olur mu dedecim."
Zehra: "Off dede olmaz (sinirli sinirli) ben büyüyünce pinot (pilot) olcam. Babam bana eve sıyıncak (sığacak) kadar uçak alcak hemde yeşil renk.":)))


Tatilde arkadaşlarla oturduk kahvelerimizi yudumluyoruz. Küçük kuzum bir hışımla içeriye daldı eller belde: "Anne asla, kesinlikle, katiyen ben yapmadım hata benden kaynaklanmıyor" diye kendini yırtmaya başladı. Topluca bir kahkaha....
Daha neler neler var aslında ama ilk etapta aklıma gelenler bunlar ah benim bu kızla başım çok ağrıyacak gibi duruyor ya hadi hayırlısı :P))
Bu arada herkesin geçmiş kandilini ve sevgililer gününü kutlarım hepinize kucak dolusu sevgiler.

3 Şubat 2011 Perşembe

Örgü Çocuk Pantalonları





çok şirinler değil mi daha fazla model için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.

Meksika Fasulyeli Salata



Malzemeler: 1 kutu meksika fasulyesi (250gr) , 4 adet yağ biberi turşusu, 5 adet taze soğan, yarım demet maydanoz, birkaç sap dereotu, limon, yağ, tuz.

Yapılışı: Fasulyeleri bir kevgire dökün iyice süzüp geniş bir kaba alın. Yağbiberlerini küp şeklinde doğrayın, soğan,dereotu,maydanozu da kıyın. Yağ,tuz ve limonu da ekleyip tüm malzemeleri karıştırın. Servis tabağına alıp servis yapın. Afiyet olsun.

1 Şubat 2011 Salı

Zamanla Yarışan Kadınlar

**************
Yapboz, "puzzle" gibi bazı kadınların hayatı. Parçalar bir bütüne tamamlanıyor elbet, ama parçalı kalma hali hiç değişmiyor. Bazen kendimi aynı anda havada sekiz top çevirmeye çalışan bir akrobat gibi hissediyorum. Öyle zamanlar oluyor ki, toplar uyum içinde dönüyor, muazzam bir dengede, ahenkle. "Vay be" diyorum kendi kendime , "aynı anda ne çok iş yapabiliyorum". Öyle zamanlar oluyor ki, bütün toplar sözlemiş gibi çıkıyor yörüngeden, hepsi paldır küldür kafama iniyor. Hiçbir şey beceremiyorum. Hiçbir şeyi yapamıyorum.
Aynı anda birden fazla yere yetişme , birden fazla insan olma hallerini erkekler tam olarak bilmiyor. Kadınlara has bir meziyet bu. Hem meziyet hem eziyet. En çok kadınlar bölünüyor. İş, ev, aile, birey, toplum...arasında. Kadın, çok kazanan bir iş kadını da olsa , daha mütvazı şartlarda yaşayan bir memur da olsa aynı bölünmüşlük duygusunu taşıyor içinde. İşteyken aklımız evde, evdeyken aklımız işte. Sofraya konan yemeğin kalitesinden, dolapta diyet kola olup olmamasından kendimizi sorumlu tutuyoruz. Kadınlık karnelerimiz ellerimizde, ha bire kendimize not veriyoruz. Üstelik notumuz da kıt. "Evi çekip çevirme: Orta. Temizlik ve Titizlik: Orta. Düzenli ve Planlı Olma: Kırık."
Bütün gün dışarda çalışsak da bu "evcimen sorumluluk duygusu" değişmiyor nedense. Üstelik ev işleri o kadar " görünmez" faaliyetler ki, siz saatlerce çalışıp didinebilirsiniz, her şeye yetişmek için ter dökebilirsiniz, gene de akşam eşinizin gözünde bütün gün hiçbir şey yapmamış gibi görünebilirsiniz. Ne ikramiyesi var ev işlerinin, ne fazla mesaisi. Ne bonus biriktiriyorsunuz, ne bir yere işleniyor fazla puanlarınız. Miles&Miles kartı yok ev kadınlığının. Senelerce durmadan çalışsanız bile, hiçbir yere bedava uçurmuyorlar ödül olsun diye.
Zaman yetmiyor bize. Adeta koşarcasına, bir yangından kendimizi kaçırırcasına, telaş yaşıyoruz bazen. Aynı anda birden fazla kimliğe bürünüyoruz. Kadınların bir günü erkeklerin üç gününe denk belki de. Biz bir güne üç günün işini sıkıştırıyoruz. Bu yüzden onlardan daha çabuk yaşlanıyoruz.Hiçbir kırışıklık kremi, hiçbir botoks yetmiyor kadınların bölünmüşlüğünü düzeltmeye...
****************
Peki ya biz kadınların zamansal bölünmüşlüğüne ne ad vereceğiz? "Dantel Zaman." Çünkü el emeği göz nuru dantel, dantel örüyoruz zamanı, arada bazı ilmikleri kaçırsak bile....................
FİRARPEREST - Elif ŞAFAK