Translate

20 Ocak 2012 Cuma

Aşkın Gözyaşları



..........



Dergahın bahçesinde güllerin yanında Mevlana ilehasbihal ediyorduk.Mevlana`yı ziyarete felsefecilerden bir grup geldi.Soruları olduğunu bildirdiler.Mevlana onlara beni göstererek:



-Benim sorularımı cevaplayana sorun diye bana havale etti.Bunun üzerine,gelen felsefeciler üç sual sormak istediklerini belirttiler.



-Sorun.Dedim.İçlerinden birini başkan seçtiler.Hepsinin adına o soracaktı.Sormaya başladı:



-Allah var dersiniz,ama görünmez,göster de inanalım.



Öbür sorunu da sor.



-Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz,sonra da ateşle ona azap edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azap eder mi?''dedi.



-Peki,öbürünü de sor.



-Ahirette herkes hakkını alacak,yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz.Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar,karışmayın!''dedi.



Bunlar mı sorularınız şimdi benim peşimden gelin size cevapları vereyim.Kalktık dergahın bahçe duvarı için kerpiç yapan müritlerin yanına vardık.Yerden kurumuş bir kerpiç aldım ve adamın başına vurdum.Soru sormaya gelen felsefeci yanındakilerle apar topar Konya kadısına gittiler.



Mevlana ''Şimdi ne olacak''der gibi bakıyordu.Onun aklından geçenleri okudum:



Meraklanma bekle gör,sorularının cevabını öyle alacaklar ki dergahına tövbeye hidayete gelecekler.Şimdi mahkeme görevlisi bizi kadıya çağırana kadar namaz kılalım.Aradan yarım saat geçmişti,haber geldi,birlikte kadının huzuruna vardık.Kadının odasında bizim şaşkın filozoflar hazır ol vaziyetinde bekliyorlar,kerpici yiyen kafası sarılı olarak olup biteni bir de bizim yanımızda kadıya anlatmaya başladı:



-Ben,soru sordum,o başıma kerpiç vurdu.Dedi.



-Ben de sadece cevap verdim.Kadı bu işin açıklanmasını istedi.



-Bana Allah'ı göster de inanayım,dedi.Şimdi bu felsefeci,başının ağrısını göstersin de görelim.Filozof şaşırarak:



-Ağrıyor ama gösteremem.Dedi.



-İşte Allah'da vardır,fakat görünmez.Yine bana,şeytana ateşle nasıl azap edileceğini sordu.Ben buna toprakla vurdum.Toprak onun başını acıttı.Halbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı.Yine bana;Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın.Bundan dolayı bir hak olmaz.''dedi.Benim canım onun başına kerpiç ile vurmak istedi ve vurdum.Niçin hakkını arıyor?Aramasa ya!Bu dünyada küçük bir mesele için hak aranırsa,sonsuz olan ahiret hayatında niçin hak aranmasın?''Dedim.Felsefeci,bu güzel cevaplar karşısında mahcup olup,söz söyleyemez hale düştü.Herkesin huzurunda elime sarılarak:



-Bunca yıldır senin gibisini görmedim,başka Müslüman alimlere aynı soruları sordum saatlerce laf ürettiler ikna olmamıştım.Sen dininin adamısın.Bize İslam'ı sevdir....

1 yorum:

  1. çok etkileyici...bu kitabı ne zamandır okumak istiyordum zaten,biran önce okumalıyım..teşekkürler paylaşımın için canım..

    YanıtlaSil